Film de dünya uzaylıların işgali altındadır. Uzaylılar dünyada ki tüm
önemli mevkileri ele geçirmiş yaşamın keyfini sürmekte ve dünyanın kaynaklarını
sömürmektedir.(tabi bu sömürü öyle sistemi yıkarak değil, tamamen sisteme
adapte olunarak yapılıyor, ki başarılı ve takdire şayan) .Uzaylılar hipodermik iğne, şırınga ya da sihirli mermi
modeli olarak geçen bir kitle iletişim kuramı/yaklaşımıyla (bu kurama ne kadar
bayıldığımı ifade etmeden geçemeyeceğim ehem ehemJ)başta tv
gazete dergi gibi kitle iletişim araçlarını kullanarak insanları itaate, sorgulamamaya ve uyutmaya çalışıyor. Ayrıca insanların
bilmemesi üzerine inşa edilen toplum ,sınıf bilincinin oluşmasını da engelliyor
(işçi, emekçi dostlar,insan ;güvenlik elemanları zenginler bankacılar uzaylı a
ha, komünist bir gönderme yakaladımJ) .yönetmen gözlük metaforuyla , insanların “hayata
gözlüklerini çıkararak bakmalısın” söylemine bir gönderme daha yapıyor sanki .Gözlüğü takınca gerçeği
görüyorsun, hele Frank’ın gerçeklerle yüzleşmeye çağrıldığı ama sonu fena bir
dayakla biten sahnede aslında var olan düzene nasıl itaat ettiğimizi ve gerçeği
görmekte direnç gösterdiğimizin kanıtı oluyor.. Tak şu gözlüğü ,yo takmam abi,
bak senin iyiliğin için diyorum tak, yok takmam valla billa ,pata küte olay uzar gider(püf ne zaman takacak adam
gözlüğü, ya ben yıldım dayaktan diyesim geldi dedim, itiraf ediyorumJ).Güneş
gözlüğü takılınca tüm reklam tabelalarında "itaat et, tüket, tv izle,
düzeni eleştirme" paranın üzerinde “bu
senin tanrındır” yazıları da maruz kaldığımız subliminal reklamlara gönderme
yapıyor nokta. Evet şimdi de filmde beğenmediğimiz
yerlere geliyoruz Başrol oyuncusu “
Roddy piper”(ki aslında güreşçiymiş )filmi berbat etmiş, korkunç oyunculuğuyla ve bu İzlemeyi zorlaştırıyor . ilk 20 dakikada
dane kadar yavaş ve hantal derken filmin sonlarında john carpenter filmi de mesaja boğmuş maşallah demekten de geri duramıyor insan. Sonuç :Carpender sisttemi eleştiren iyi bir film yapmış ve izlenmeye değer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder